WASHINGTON —

Suriye’de gözaltındayken hayatını kaybeden Amerikalı doktorun ailesi, Suriye hükümetine karşı dava açarak, hükümeti haksız ölüm ve haksız tutuklamayla suçladı.

Suriye doğumlu Amerikalı psikoterapist Majd Kamalmaz, kaçırıldığı sırada savaştan zarar görmüş Suriye’den gelen mültecileri tedavi ediyordu. ABD yetkilileri, en son 2017’de Şam’da Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad hükümetine sadık güçlerin görev yaptığı bir kontrol noktasında, bir aile üyesini ziyaret ederken görüldüğünü söyledi.

Ailesi, Mayıs ayında ABD hükümetinden onun ölümünün resmi teyidini aldı.

Kamalmaz ailesini temsil eden avukat Kirby Behre, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, “Bugün, Kamalmaz ailesi adına, Suriye rejiminin Majd Kamalmaz’a karşı işlediği ve cinayetle sonuçlanan suçlarından dolayı hesap vermesini sağlama yolunda ilk adımı attık” dedi.

Dava, Washington’daki bir ABD Bölge Mahkemesi’nde, Yabancı Egemen Bağışıklıkları Yasası’nın “terörizmi destekleyen devlet” istisnası kapsamında, haksız ölüm, saldırı ve darp, duygusal sıkıntıya kasıtlı olarak neden olma ve haksız tutuklama için tazminat talep ederek açıldı. 19 sayfalık mahkeme şikayetine göre, davacılar ayrıca cezai tazminat talep ederek toplam talebi en az 70 milyon dolara çıkarıyor.

Davanın davacılarından Majd Kamalmaz’ın kızı Maryam Kamalmaz, bu hukuki adımın babasınınkine benzer diğer davalar hakkında farkındalık yaratmasına yardımcı olmasını umduğunu söylüyor.

VOA’ya verdiği telefon röportajında, “Bunu yaşayan yüz binlerce Suriyeli var,” dedi. “Sadece Suriye hükümetinin elinde öldürülen insanlar hakkında farkındalık yaratmasını umuyorum. Bu masum insanlar asla yargılanmıyor. İşkence görüyorlar ve sebepsiz yere öldürülüyorlar.”

Birleşmiş Milletler’e göre, Suriye’de 2011’de başlayan iç savaşta 350 binden fazla sivil hayatını kaybetti, 13,5 milyondan fazla kişi yurt içinde ve yurt dışında yerinden edildi.

BM Suriye Arap Cumhuriyeti Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu

Temmuz ayı başında yayınlanan bir raporda, 2011’den bu yana 155.000 Suriyelinin gözaltına alındığı veya zorla kaybedildiği belirtiliyor. Hak grupları, vakaların çoğundan Suriye rejimini sorumlu tutuyor.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Haziran ayında yaptığı açıklamada, “Madj’ın ailesini ve Suriye’de kaybolan veya haksız yere gözaltına alınan tüm ailelerin hesap verme çabalarını destekliyoruz” demişti.

“Bugün Majd’e saygılarımızı sunarken, yurtdışında rehin tutulan veya haksız yere gözaltına alınan tüm Amerikalılar için savaşmaya devam edeceğiz” dedi.

Kamalmaz, 2012’de Şam yakınlarındaki bir kontrol noktasında kaybolan gazeteci Austin Tice dahil Suriye’de kaybolan birkaç Amerikalıdan biri. Suriye hükümeti, topraklarında Amerikalıları kaçırdığını veya tuttuğunu reddediyor.

Davaya müdahil olan Washington merkezli bir savunma grubu olan Suriye Acil Durum Görev Gücü’nün yöneticisi Mouaz Moustafa, “Medeni dava açmakla yetinmeyeceğiz” dedi.

“Esad rejiminin Majd Kemalmaz’a yönelik işkence ve cinayetinden dolayı cezai soruşturma ve ceza davası açılması gerekiyor” dedi.

Moustafa, grubunun Suriye hükümet yetkililerine karşı açılacak ceza davasını desteklemek için ABD hükümet kurumlarıyla belge, tanık ifadeleri ve deliller sağlamak amacıyla işbirliği yapmaya hazır olduğunu söyledi.

Avukat Behre, Kamalmaz ailesinin de “ABD hükümetinin Suriye’ye karşı cezai işlem başlatmasına güvendiğini” söyledi.

Geçtiğimiz hafta, ABD yetkilileri, iddia edilen işkence ve tacizin rutin olarak gerçekleştiği bir hapishaneyi denetleyen eski bir Suriye askeri yetkilisinin tutuklandığını duyurdu. ABD İç Güvenlik Bakanlığı’na göre Samir Ousman al-Sheikh, Los Angeles Uluslararası Havaalanı’nda gözaltına alındı.

Mustafa, örgütünün el-Şeyh hakkında çeşitli federal kurumları uyardığını ve ona karşı bir dava oluşturmak için onlarla birlikte çalıştığını söyledi.

İnsani yardım görevlisi olarak Maryam Kamalmaz, babasının hayatını ihtiyaç sahiplerine yardım etmeye adadığını söyledi. 2005 Katrina Kasırgası’ndan sağ kurtulanlarla, 2004 Endonezya tsunamisinin kurbanlarıyla ve 1990’lardaki Bosna soykırımıyla çalışmıştı.

“Babamın herkesi önemseyen ve herkes için en iyisini isteyen büyük bir kalbi vardı,” dedi. “O olmadan çok zordu ve onun bu şekilde gitmesi büyük bir kayıp.”