Kaliforniyalı bir girişim, güneş panelleriyle talep üzerine gün ışığı yaratarak hava karardıktan sonra gün batımını etkin bir şekilde ‘satarak’ dünyanın elektrik üretimini artırmak istiyor.

Reflect Orbital, güneş ışınlarını, karanlık çöktükten sonra bile dünyanın yüzeyindeki güneş panellerine yansıtmayı amaçlıyor. Çarpıcı video görüntüleri, teknolojinin yansıyan ışıkla gece gökyüzünü nasıl aydınlatabileceğini gösteriyor.

CEO Ben Nowack, şirketinin iddialı planını bu nisan ayında Londra’da düzenlenen Uzaydan Enerji Uluslararası Konferansı’nda sundu.

Birçok konuşmacı uzayda güneş panelleri bulundurmaktan bahsetti, ancak Nowack’ın farklı bir fikri var. Teorik olarak güneş ışığını güneş çiftliklerine geri yansıtacak 33 fit karelik ultra yansıtıcı mylar aynalarla donatılmış 57 küçük uyduyu yörüngeye fırlatmak istiyor.

The Deep Dive’ın haberine göre, yüzeyden 370 mil yükseklikte yörüngede bulunan uydular, yoğun talep dönemlerinde güneş enerjisi santrallerine 30 dakika daha fazla güneş ışığı sağlayabilir.

Reflect Orbital’ın kurucu ortakları Ben Nowack (solda) ve Tristan Semmelhack (sağda), güneş enerjisinde devrim yaratmak ve onu daha uygulanabilir bir yenilenebilir enerji kaynağı haline getirmek istiyor

Resimde: Reflect Orbital’ı oluşturan yedi çalışan. Ekip yakın zamanda güneş ışığını başarılı bir şekilde güneş panellerine yansıtan bir aynayla donatılmış bir sıcak hava balonu uçurdu

Nowack, konferansta yaptığı konuşmada, güneş enerjisi çiftliklerinin geceleri enerji üretemediğini belirterek, “Sorun şu ki, güneş enerjisine gerçekten ihtiyacımız olduğunda ulaşamıyoruz” dedi.

Şirketinin hedefi, bu değerli enerjiyi karanlıktan güneş santrallerine satarak insanların evlerine ulaştırmak.

Nowack ve kurucu ortak ve CTO Tristan Semmelhack ayrıca uzay uçuşlarının yeterince ucuzladığına ve uyduların kullanımının maliyet açısından engelleyici olmayacağına inanıyor. Bunun yerine, karlı olabileceklerini düşünüyorlar.

Fikirlerinin uygulanabilirliğini test etmek için Reflect Orbital’ın yedi kişilik ekibi, sekiz fitlik sekiz fitlik bir mylar aynayı bir sıcak hava balonuna yerleştirdi ve güneş ışığını bir kamyona çektikleri güneş panellerine yansıtmayı amaçladı. Mylar ayna, yükseltilmiş bir alüminyum çerçeve üzerine gerilmiş polyester filmden yapılmış camsız bir aynadır.

Haftalarca sahada çalışarak süreci geliştirdiler ve sonunda bir ilerleme kaydettiler.

Mart ayında yayınlanan bir YouTube videosunda bomba sonuçları paylaştılar.

Sonuç olarak, 242 metre (yaklaşık 800 fit) uzaklıktan, sıcak hava balonundaki ayna ışığı güneş panellerine yansıttı ve bu da metrekare panel başına yaklaşık 500 watt enerji üretti.

Reflect Orbital ekibi, güneş enerjisi çiftliklerine güneş ışığını yönlendirme planlarının uygulanabilirliğini test etmek için mylar aynayla donatılmış bir sıcak hava balonuyla uçtu

Erkekler haftalarca çeşitli süreçleri ince ayarlayıp kalibre ettiler

Sonunda, güçlü bir güneş ışığı huzmesini doğrudan yerdeki güneş panellerine yansıtabildiler

Resimde: Balonun güneş ışınlarını Dünya’ya doğru yansıtması sırasında yerden görülen görüntü

Reflect Orbital tarafından sağlanan bu grafik, sıcak hava balonu deneyi sırasında üretilen gücün watt değerini gösterir. ‘Açık’ bölümleri, yansıyan güneş ışığının doğrudan güneş panellerinin üzerinde olduğunu gösterir. ‘Kapalı’ bölümleri, güneş ışınının panellere doğrultulmadığını gösterir

Testin başarılı olduğu anlaşıldığında birinin “Işık olsun!” diye bağırdığı duyuluyor.

Herhangi bir anormallik olmadığından emin olmak için ekip üyelerinden biri panelleri birkaç saniyeliğine doğrudan güneş ışığına maruz bırakmayacak şekilde yerleştirdi.

Şirketin tahminlerine göre elektrik üretimi anında düşüş yaşadı.

YouTube videosuna yorum yapan kişilerin tepkileri heyecandan meraka kadar çeşitlilik gösterdi.

‘Bu inanılmaz ama bir de düşününce korkutucu! Sadece 2 aynayla yerde yatan arkadaşınız sıcaklığı hissedebildi!’ diye yazdı bir kişi.

Başka biri de şöyle yazdı: ‘Aman Tanrım, bunu yapmak ve test etmek çok eğlenceli görünüyor.’

Güneş enerjisinin üretimi ve yönetimi tartışmasız bir şekilde daha ucuz hale gelmiş olsa da, bu enerjinin tutarsız yapısı, yenilenebilir bir enerji kaynağı olarak yaygın bir şekilde benimsenmesinin önünde önemli bir engel teşkil etmeye devam ediyor.

Resimde: 1980’lerin sonu ve 1990’ların başında Rus hükümeti tarafından inşa edilen yansıtıcı aynalara sahip yörüngedeki bir uydu. Proje başlangıçta etkiliydi, ancak Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra sonuçlarını tekrarlamak için çalışan bilim insanları büyük sorunlarla karşılaştı. Sonunda başarıyı tekrarlayamadılar

Resimde: Uzay aynalı uyduların nasıl görünebileceğine dair bir çizim

Alçak, kalın bulutlar ve fırtınalı hava, normalde güneş enerjisi üretmek için bolca fırsatın olduğu gündüz vakitlerinde güneş ışığının gelmesini de engelleyebiliyor.

Bunlara, Dünya’nın belirli bölgelerine ulaşan güneş ışığının miktarını kökten değiştiren mevsimsel değişiklikler de ekleniyor.

Ekvator yıl boyunca Güneş ışığını daha dik açıyla alırken, Dünya’nın 23,5 derecelik eksen eğikliği nedeniyle kuzey ve güney yarımküreler kış aylarında gündüz saatlerinin çok daha azını yaşarlar.

Reflect Orbital, teoride Güneş ışığını Dünya yüzeyindeki herhangi bir noktaya yönlendirebilen aynalı uydularıyla bu sorunların çoğunu çözmeyi hedefliyor.

Nowack, Rusya’nın 1980’lerin sonu ve 1990’ların başında benzer teknolojiyi denediğini belirtti.

Znamya projesi olarak adlandırılan projede, başlangıçta güneş ışığını yansıtmada etkili olan mylar aynalara sahip bir uydu inşa edildi.

Ancak 1991’de Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından bilim insanları aynı başarıyı bir daha asla tekrarlayamadılar. Bunun başlıca nedeni ise o dönemde uyduları gökyüzüne göndermenin çok pahalı olmasıydı.

Londra’daki uzay konferansında sunumu yapılan Glasgow Üniversitesi’nin SOLSPACE projesi de yörüngesel güneş reflektörlerini araştırıyor.

Reflect Orbital’in aynaların güneş panellerini küçük ölçekte daha etkili hale getirme yeteneğine sahip olduğunu kanıtlamasının ardından, ekibin önümüzdeki yıl bir prototip uydu fırlatmayı planladığı bildirildi.

DailyMail.com yorum almak için Nowack ve Semmelhack’e ulaştı.