İngiltere’de, işten eve dönen NHS hemşirelerinin aşırı sağcı göstericiler tarafından saldırıya uğradığı iddia edildi.

İngiltere’de Taylor Swift temalı bir dans partisinde gerçekleşen korkunç toplu bıçaklama olayında iki çocuk öldü, dokuz kişi yaralandı. Olay, bazıları tarafından duyarsızca şiddeti kışkırtmak için kullanılıyor.

Filipinli oldukları bildirilen hemşireler, taksiye bindiklerinde üzerlerine taş atılması sonucu “dehşete düştüklerini” söyledi.

The Mirror’a konuşan bir kaynak, “İki ayrı taksideydiler ve acil durum nedeniyle çağrılmışlardı.

“Geçmeyi başardılar ama başlarına ne gelebileceğinden korkuyorlardı.”

Northumbria Polisi, Cuma gecesi yaşanan şiddet olaylarının ardından sekiz kişinin tutuklandığını ve üç polis memurunun hastaneye kaldırıldığını bildirdi.

Şiddet sahneleri sırasında bir polis karakolunun yanındaki bir Vatandaş Danışma Bürosu ateşe verildi. Bu arada, isyancılar ayrıca bir arabayı çatısına fırlatıp onu da ateşe verdiler.

Cumartesi günü İngiltere’de Liverpool, Manchester ve diğer şehirlerdeki şiddet olaylarının ardından 100’den fazla kişi tutuklandı.

Merseyside Polisi toplam 23 kişinin tutuklandığını söyledi. Hull’da Humberside Polisi 20 kişiyi tutukladıklarını söyledi.

Bristol’da polis şiddet olayları nedeniyle 14 kişiyi tutukladı.

Lancashire Polisi 20’den fazla kişinin tutuklandığını söyledi. Staffordshire Polisi Stoke-on-Trent’teki çatışmaların ardından 10 kişinin tutuklandığını söyledi.

Pazar günü de isyanlar devam etti; Rotherham ve Middlesbrough’da çatışmalar yaşandığı bildirildi.

Rotherham’da aşırı sağcı aktörlerden oluşan büyük bir grup, sığınmacıların kaldığı bir otele baskın düzenledi. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, dışarıdaki bazı kişilerin binayı ateşe vermeye çalıştığı görülüyordu.

Şiddet olayları, Axel Rudakubana’nın pazartesi günü üç küçük kızı bıçaklayarak öldürdüğü iddiasıyla Southport’ta başladı.

Başbakan Sir Keir Starmer, devam eden isyanları görüşmek üzere cumartesi günü bakanlarla acil görüşmelerde bulundu.

Cuma günü, Sir Keir şunları söyledi: “Üst düzey polis ve kolluk kuvvetleri liderleriyle bir toplantı yaptım ve kim olduğumuzu göstermeye karar verdik. Toplumlarımızda anlaşılabilir korkunun bölünmeye ve nefrete dönüşmesine izin vermeyecek ve hiçbir koşulda sokaklarımızda kanun ve düzenin bozulmasına izin vermeyecek bir ülke.”

“Çünkü bu konuda çok net olalım. Bu bir protesto değil. Meşru değil. Bu bir suç ve şiddet içeren düzensizlik. Hukukun üstünlüğüne ve adaletin uygulanmasına bir saldırı.

“Ve bu nedenle, değerlerinin ve güvenliğinin korunmasını bekleyen İngiliz halkı adına buna bir son vereceğiz.”