LONDRA —

Dünyanın ikinci sıtmaya karşı aşısı, Fildişi Sahili’nin Oxford Üniversitesi ve Hindistan Serum Enstitüsü tarafından geliştirilen aşıları kullanarak rutin aşılama programına başlamasıyla pazartesi günü piyasaya sürüldü.

Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) onayladığı R21 aşısının tanıtımı, İngiliz ilaç üreticisi GSK tarafından geliştirilen RTS,S adı verilen ilk sıtma aşısının Kamerun’da rutin bir programda uygulanmaya başlamasından altı ay sonra gerçekleşti.

Yaklaşık 15 Afrika ülkesi, Gavi Küresel Aşı İttifakı’nın desteğiyle bu yıl iki sıtma aşısından birini uygulamaya koymayı planlıyor.

Fildişi Sahili, Batı Afrika ülkesi genelinde 0 ila 23 aylık 250.000 çocuğu başlangıçta aşılayacak olan Oxford ve Serum aşısının toplam 656.600 dozunu aldı. Aşı ayrıca Gana, Nijerya, Burkina Faso ve Orta Afrika Cumhuriyeti tarafından da onaylandı.

İkinci aşının piyasaya sürülmesi, sıtmaya karşı küresel mücadelede son dönüm noktasıdır ve her iki aşının da piyasaya sürülmesinden çok önce ortaya çıkan bir sorunun çözümüne yardımcı olmalıdır: Bunlara olan talebin, önümüzdeki birkaç yıl boyunca arzı çok aşması muhtemeldir.

Uzmanlar, talebi karşılamak için güvenli ve etkili sıtma aşılarının önemli olduğunu söylüyor. Aşının, Afrika’da her yıl beş yaşın altındaki yaklaşık yarım milyon çocuğu öldüren sıtmaya karşı mücadelede yatak cibinliği gibi mevcut araçlarla birlikte çalışması amaçlanıyor.

Aşıyı üreten Hindistan Serum Enstitüsü, aşının ilk dağıtımı için 25 milyon doz üretti ve şirket pazartesi günü Fildişi Sahili’ndeki lansmanla ilgili olarak “yılda 100 milyon doza kadar çıkarmayı taahhüt ediyor” dedi.

Serum, düşük maliyetli aşıları geniş ölçekte sunma hedefi doğrultusunda aşının dozunu 4 dolardan daha düşük bir fiyata sunduğunu söyledi.

Şubat ayında yapılan geniş kapsamlı bir denemeden elde edilen sonuçlar, aşının küçük çocuklarda semptomatik sıtma vakalarının yaklaşık dörtte üçünü, aşı olduktan sonraki ilk yıl içinde önlediğini gösterdi.

O dönemde Reuters’a konuşan uzmanlar, çalışmalarda çok sayıda değişkenin yer alması nedeniyle iki sıtma aşısını karşılaştırmanın zor olduğunu ancak genel olarak performanslarının benzer olduğunu belirtmişti. Bu sonuç, DSÖ tarafından da onaylanmıştı.