Beyaz Saray –

Başkan Joe Biden ve eski Başkan Donald Trump pazartesi günü üst düzey görüşmelerde bulundu ve her iki isim de Trump’a yönelik hafta sonu düzenlenen suikast girişiminin her ikisinin de başkanlık kampanyalarını nasıl yeniden şekillendirdiğini kendi üsluplarıyla kabul etti.

Trump, Pazartesi günü geç saatlerde Cumhuriyetçi Ulusal Kongresi’nde sahnede kısa bir süre göründü, sağ kulağının üzerinde beyaz bir bandaj vardı ve Cumartesi günü Pensilvanya mitinginde konuşurken bir kurşun onu sıyırdı. Pazartesi günü, Biden yönetimi, Federal Soruşturma Bürosu’nun ana soruşturmayı yönetmesiyle birlikte, silahlı saldırıyla ilgili ayrı ve bağımsız bir soruşturma duyurdu.

İki ana başkanlık kampanyası arasındaki belirgin farklar Pazartesi günü daha da belirginleşti; Trump tek bir kelime etmeden Milwaukee stadyumuna girdiğinde coşkulu bir alkış ve Trump’ın imza kampanyası şarkısı “God Bless the USA”nın çok çok uzun bir versiyonunun çalındığı süre boyunca ayakta alkışlamalar yaşandı.

Bu arada Biden, NBC’den Lester Holt’a soğukkanlı ve ölçülü bir tonda konuşarak, Trump’la ve Trump ile tabanının şikayetlerini iletme biçimlerindeki “kışkırtıcı” ve “şiddetli” tavırla hâlâ derinden aynı fikirde olmadığını söyledi.

Ve bu saldırının başkanlık yarışının gidişatını değiştireceğini düşünüp düşünmediği sorulduğunda:

“Bilmiyorum,” diye cevapladı. “Sen de bilmiyorsun.”

Ancak hafta sonundaki olaylar, son siyasi uçurumu, yani Biden’ın Trump’a karşı Haziran ayındaki başarısız tartışma performansının onun kenara çekilmesi gerektiği anlamına gelip gelmediğine dair ulusal tartışmayı çözmüş gibi görünüyor.

Düşünce kuruluşu Third Way’in başkan yardımcısı Jim Kessler, “Joe Biden’ın fırtınayı atlattığını ve adaylıktan çekilip çekilmemesi gerektiği sorusunun büyük ölçüde geride kaldığını düşünüyorum” dedi. “Ancak iyi performans göstermesi gerekiyor.”

Biden, pazartesi günü Austin’e yapmayı planladığı geziyi iptal etmesinin ardından Beyaz Saray’da verdiği uzun röportajda, rakibinden belirgin bir şekilde ayrılmayı amaçladı.

“Bakın, ben ilk günden diktatör olmak istediğimi söyleyen adam değilim,” dedi. “Seçim sonucunu kabul etmeyi reddeden adam değilim. Bu seçimin sonucunu kabul etmeyeceğini söyleyen adam değilim.”

Her iki isim de Trump’ın vurulmasının ardından birlik çağrısında bulundu.

Ancak analistler bu kelimenin sandığınız anlamda olmayabileceğini söylüyor.

Vanderbilt Üniversitesi’nde siyaset bilimi alanında seçkin bir profesör olan John Geer, “İkisi de birlik çağrısında bulunuyor,” dedi. “Ancak, kavram türündeki farklılıklarının temel olduğunu düşünüyorum. Ve bence sorun tam da burada çözülecek. Ve bu yüzden bunu istiyorlar, ancak aslında, bu kılık değiştirmiş bir partizanlık olabilir.”

Amerikalılar arasındaki siyasi uçurum o kadar keskin ki, taraftar grupları sadece adayların değil, seçmenlerin de sakinleşmesi gerektiği konusunda uyarıyor.

Pensilvanya merkezli Common Ground USA’dan Will Fuller, pazartesi günü gazetecilere gönderilen rehberde, “Önemsediğiniz davalar konusunda tutkulu kalın ve ilgili kalın,” dedi. “Tüm Amerikalılar için fırsat vaadini yerine getirmemizi gerektiren önemli zorluklarla karşı karşıyayız. Ancak bu işte, inançlarımızı savunmak ile birbirimize karşı savaşmak arasında ayrım yapmak çok önemlidir.”