İsrail’in Holokost anıtı, eserleri, fotoğrafları ve daha fazlasını depolamak için bir tesis açıyor

Kudüs —

İsrail’in Ulusal Holokost Müzesi, Pazartesi günü Kudüs’te 45.000’den fazla eseri ve sanat eserini koruyacak, restore edecek ve beş katlı yer altı depolama alanı da dahil olmak üzere geniş yeni bir binada depolayacak yeni bir koruma tesisi açtı.

Yad Vashem, Dünya Holokost Anma Merkezi, hem bir müze hem de bir araştırma kurumu olarak hizmet vermektedir. Her yıl yaklaşık bir milyon ziyaretçiyi ağırlamakta, ülkenin yıllık Holokost anma gününe öncülük etmekte ve İsrail’i ziyaret eden neredeyse tüm yabancı ileri gelenlere ev sahipliği yapmaktadır.

“Bu binayı açmadan önce, kasalarımızda saklanan hazinelerimizi sergilemek çok zordu. Bunlar bir nevi gizliydi,” dedi Yad Vashem başkanı Dani Dayan. “Şimdi, bunları sergilememize yardımcı olacak son teknoloji bir kurulum var.”

Kudüs’teki Yad Vashem Müzesi’nde bulunan David ve Fela Shapell Aile Koleksiyonları Merkezi, müzenin 225 milyon sayfalık dokümanı ile yarım milyon fotoğrafının düzenlenmesi ve depolanması işini de üstlenecek.

Dayan, malzemelerin bundan sonra optimum sıcaklık ve koşullarda korunduğu bir tesiste muhafaza edileceğini söyledi.

Dayan, “Yad Vashem, Holokost ile ilgili materyaller konusunda dünyadaki en büyük koleksiyonlara sahip,” dedi. “Bu hazinelerin sonsuza dek saklanacağından emin olacağız.”

Yeni tesis, uzmanların müzenin daha zorlu öğelerinden bazılarını, örneğin 1939’da Avusturya’dan kaçan bir ailenin yanlarında getirdiği bir film kutusunu yeniden ziyaret etmelerini sağlayan, koruma için gelişmiş, yüksek teknolojili laboratuvarlar içeriyor. Müzeye bağışlandı ancak ileri derecede çürümüş halde geldi.

“Film olabilecek en kötü durumda geldi. Gerçekten kötü kokuyordu,” dedi Yad Vashem’de bir fotoğraf korumacısı olan Reut Ilan-Shafik. Yıllar geçtikçe film katı bir plastik parçasına dönüşmüş ve taranması imkansız hale gelmişti.

Konservatörler, organik çözücüler kullanarak filmin esnekliğinin bir kısmını geri kazandırabildiler ve bu da filmin parçalarını dikkatlice çözmelerine olanak tanıdı. Bir mikroskop kullanarak Ilan-Shafik, bir parkta bir bankta öpüşen bir çifti ve II. Dünya Savaşı öncesi Avrupa’nın diğer anlık görüntülerini gösteren bir kare de dahil olmak üzere birkaç kareyi bütünüyle görebildi.

Fotoğrafta yer alan Hans ve Klara Lebel çiftinin torunu Orit Feldberg, “Zaman içinde kaybolduğunu sandığımız filmin görüntülerinin kurtarılmış olması inanılmaz” dedi.

Feldberg’in annesi, Lebel çiftinin Avusturya’dan kaçarken yanlarında götürebildikleri birkaç şeyden biri olan film kutusunu bağışladı.

Feldberg, “Bu fotoğraflar yalnızca onların benzersiz hikâyesini anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda anılarını canlı bir şekilde canlı tutuyor” dedi.

Holokost’tan kalan eşyaların korunması, kurtulanların sayısının azalmasıyla birlikte daha da önem kazanan pahalı ve zahmetli bir süreçtir.

Auschwitz Anıtı, geçen ay Polonya’daki Nazi toplama kampında sergilenen 8 bin çift çocuk ayakkabısından 3 binini korumak için yarım milyon dolarlık bir projeyi tamamladığını duyurdu.