SİDNEY —

ABD’li Cumhuriyetçi milletvekili Michael McCaul, Cuma günü Sidney’de yaptığı açıklamada, Avustralya ve ABD’nin hipersonik füzeleri ortak üretmesinin, ABD savunma sanayi tabanındaki baskıyı azaltabileceğini ve Hint-Pasifik bölgesinde caydırıcılığı artırabileceğini söyledi.

ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı, verdiği bir röportajda, Avustralya’nın son teknoloji silah üretmesinin, hassas ABD savunma teknolojisinin lisanslanmasının kolaylaştırılması ve 1 Eylül’den itibaren Avustralya’ya yapılan savunma ihracatının %70’ine lisans muafiyeti getirilmesinin, ABD’nin gelişmiş silah geliştirme konusunda Çin ile rekabet etmesine nasıl yardımcı olacağına dair bir örnek teşkil ettiğini söyledi.

Üst atmosferde sesten beş kat daha hızlı hareket eden hipersonik füzeler, 2021’de Çin tarafından test edildi ve bu da Amerika Birleşik Devletleri ile bir teknoloji yarışına yol açtı. Rusya’nın Ukrayna savaşında yakın zamanda bunları kullanması, NATO üyeleri arasında endişeye yol açtı.

McCaul, “Çin’in hipersonik silahı Avustralya’yı dakikalar içinde vurabilir ve Avustralya bunu şu anda durduramaz. Bu yüzden buna yetişmemiz gerekiyor” dedi.

“Dün hipersonik bir şirketteydim ve ortak üretime geçmek istiyoruz” diye ekledi.

“Zaten başlıyor ve bu heyecan verici bir şey. Savunma sanayi tabanında gördüğümüz stresin hafifletilmesine yardımcı olacak” diye ekledi.

Avustralya’nın ABD ile birlikte bir Hipersonik Saldırı Seyir Füzesi (HACM) test ettiğini ve bunun savaş uçakları için ilk silah olarak değerlendirileceğini iki ülkenin savunma ve dışişleri bakanları geçen hafta yaptıkları görüşmelerin ardından açıkladı.

McCaul, ziyaretinin, AUKUS’un ABD ve İngiltere ile nükleer güçle çalışan denizaltıları Avustralya’ya transfer etme ve diğer ileri savunma teknolojilerini geliştirme konusundaki ortaklığına odaklandığını söyledi.

Trump’ın yeniden seçilmesi halinde Avustralya’da büyüyen ABD savunma duruşunu ve önümüzdeki on yılda ABD nükleer denizaltılarının satışını desteklemeye devam edip etmeyeceği sorulduğunda, AUKUS ittifakının ABD müttefiklerinin kendi savunmasına daha fazla harcama yapmasının bir örneği olduğunu söyledi.

AUKUS görüşmelerinin Cumhuriyetçi Trump başkanlığında başladığını da sözlerine ekledi.

“Bunun güçlü bir destek göreceğini düşünüyorum” dedi.

Filipinler’i ziyaret ettikten sonra yaptığı açıklamada, ABD nükleer denizaltılarının AUKUS kapsamında Avustralya’dan geçirilmesinin, Güney Çin Denizi’nde Çin’in Filipinler’e uyguladığı baskı nedeniyle bölgede caydırıcı bir unsur olduğunu söyledi.

“Sanırım Başkan Şi, bu ittifaktan her şeyden daha çok korkuyor çünkü bunun ne anlama geldiğini biliyor – bu, nükleer denizaltıların döneceği anlamına geliyor, ama aynı zamanda sahip olduğumuz bu yenilikçi teknolojiler de anlamına geliyor,” diye ekledi, Çin Devlet Başkanı Şi Jinping’e atıfta bulunarak.

Çin Dışişleri Bakanlığı bu hafta Pekin’de yaptığı açıklamada, AUKUS’un bölgede barış ve güvenliği sağlama çabalarına “zarar verdiğini” ve silahlanma yarışını şiddetlendirdiğini söyledi.