sutherland springs, teksas —

Pazartesi günü ekipler, 2017 yılında bir silahlı saldırganın 24’ten fazla ibadet edeni öldürdüğü Teksas’taki bir kiliseyi, bazı ailelerin ABD tarihindeki en ölümcül kilise saldırısının gerçekleştiği yeri korumaya çalışmasına rağmen, ağır makineler kullanarak yıktılar.

Geçtiğimiz ay bir yargıç, Sutherland Springs’teki First Baptist Kilisesi’nin saldırının gerçekleştiği ve şimdiye kadar anıt olarak tutulan kutsal alanı yıkması için yolu açtı. Kilise üyeleri 2021’de yıkmak için oy kullandı, ancak 1.000’den az nüfusa sahip topluluktaki bazı aileler binanın kaderi hakkında yeni bir oylama umuduyla dava açtı.

Yetkililer, 5 Kasım 2017’de hamile bir kadın ve doğmamış bebeği de dahil olmak üzere 26 kişinin vurulduğu saldırıda ölenlerin sayısını açıkladı. Saldırıdan sonra, mabedin içi beyaza boyandı ve öldürülenlerin isimlerinin yazılı olduğu sandalyeler oraya yerleştirildi. Saldırıdan yaklaşık bir buçuk yıl sonra cemaat için yeni bir kilise tamamlandı.

Kilisenin 86 yaşındaki üyesi John Riley, sarı bir ekskavatörün uzun kolunun binaya ağır bir pençe gibi defalarca saplanmasını üzüntü ve hayal kırıklığıyla izledi.

Riley, “Şeytan istediğini elde etti,” dedi. “O kilise olmasaydı, şu anki adam olamazdım.”

Yıkımı başlatanların “cezalandırılması” için Allah’a dua edeceğini söyledi.

Riley, “O Tanrı’nın eviydi, onların evi değil” dedi.

DOSYA – 12 Kasım 2017 tarihli bu dosya fotoğrafında, bir adam Teksas’taki Sutherland Springs’teki Sutherland Springs First Baptist Kilisesi’nde gerçekleşen silahlı saldırının kurbanları için yapılan anıttan çıkıyor.

Topluluktaki birçok kişi için bu kutsal yer bir teselli yeriydi.

Sutherland Springs Topluluk Derneği başkanı Terrie Smith, yıllar boyunca burayı sık sık ziyaret ederek burayı “orada kaybolan herkesin rahatlığını hissettiğiniz bir yer” olarak nitelendirdi. Saldırıda ölenler arasında Smith’in kızı gibi olan Joann Ward ve Ward’un 7 ve 5 yaşlarındaki iki kızı da vardı.

Smith, pazartesi günü anıt tapınağın yıkılışını izledi.

“Üzgünüm, öfkeliyim, incindim” dedi.

Temmuz ayının başlarında, bir Teksas yargıcı bazı ailelerin talep ettiği geçici bir yasaklama emri verdi. Ancak daha sonra başka bir yargıç bu emrin uzatılması talebini reddederek yıkımı başlattı. Mahkeme dosyalarında, kilisenin avukatları yapıyı “sürekli ve çok acı verici bir hatırlatıcı” olarak adlandırdı.

Kilise avukatları anıtı yıkmanın kilisenin hakkı olduğunu savunurken, davayı açan ailelerin avukatları ise yalnızca yeni bir oy almayı umduklarını söyledi.

Davada, davacılar bazı kilise üyelerinin oylama yapılmadan önce kilise listesinden haksız yere çıkarıldığını iddia ettiler. Kilise, mahkemeye sunduğu dosyada davadaki iddiaları reddetti.

Pazartesi günü kilisede telefonu açan bir kadın, herhangi bir yorumu olmadığını söyledi ve telefonu kapattı.

Kilisede ateş açan adam Devin Patrick Kelley, yoldan geçenler tarafından kovalandıktan ve arabasıyla kaza yaptıktan sonra kendi kendine ateş ederek öldü. Araştırmacılar, silahlı saldırının Kelley ve kayınvalidesi arasında yaşanan bir aile içi anlaşmazlıktan kaynaklandığını söyledi. Kayınvalidesi bazen kilisedeki ayinlere katılıyor ancak saldırı günü orada değildi.

ABD’deki topluluklar, toplu silahlı saldırıların gerçekleştiği yerlere ne yapılması gerektiğiyle boğuşuyor. Geçtiğimiz ay, Florida’daki Parkland’da bulunan Marjory Stoneman Douglas Lisesi’nde 2018’de gerçekleşen toplu silahlı saldırıda 17 kişinin öldüğü üç katlı binanın yıkımı başladı. Connecticut’taki Sandy Hook İlkokulu’nda 2012’de gerçekleşen silahlı saldırıdan sonra yıkılıp yerine yenisi yapıldı.

New York, Buffalo’daki Tops Friendly Markets ve ırkçı kitlesel silahlı saldırıların yaşandığı Güney Carolina, Charleston’daki Emanuel African Methodist Episcopal Church yeniden açıldı. Colorado’da, kurbanların çoğunun öldürüldüğü kütüphanesi değiştirilse de Columbine Lisesi hâlâ ayakta.

Teksas’ta yetkililer, 2022’deki silahlı saldırının ardından Uvalde’deki Robb İlkokulu’nu kapattı ve okulu yıkmayı planlıyor.