NEW YORK –

Öğrenciler ABD’deki üniversitelere dönerken, okul yöneticileri Gazze’deki savaşa karşı aktivizmin yeniden canlanmasına hazırlanıyor ve bazı okullar geçen baharda kampüsleri kasıp kavuran protestoları sınırlamak için kurallar benimsiyor.

Yaz tatili, İsrail-Hamas savaşına karşı düzenlenen öğrenci gösterilerine bir mola verirken, hem öğrenci protestocularına hem de yükseköğrenim yetkililerine yeniden toparlanma ve sonbahar dönemi için strateji geliştirme fırsatı verdi.

Bahisler yüksek kalmaya devam ediyor. Columbia Üniversitesi’nde, Başkan Minouche Shafik, geçen baharda Filistin yanlısı çadır kamplarının dalgasının başladığı New York City’deki kampüsteki gösterileri ele alış biçimi nedeniyle ağır incelemeye tabi tutulduktan sonra Çarşamba günü istifa etti.

Üniversiteler tarafından dayatılan yeni kurallardan bazıları kampları yasaklamak, gösterilerin süresini sınırlamak, protestolara yalnızca belirlenmiş alanlarda izin vermek ve kampüse erişimi üniversite kimliği olanlarla sınırlamaktır. Eleştirmenler, önlemlerden bazılarının ifade özgürlüğünü kısıtlayacağını söylüyor.

Amerikan Üniversite Profesörleri Derneği Çarşamba günü ifade özgürlüğünü engelleyebilecek “aşırı kısıtlayıcı politikaları” kınayan bir bildiri yayınladı. Yeni politikaların çoğu, protestocuların önceden kayıt yaptırmasını ve toplantıların yapılabileceği yerleri sıkı bir şekilde sınırlamasını gerektiriyor ve ayrıca yükseltilmiş ses ve tabelaların kullanımına yeni sınırlamalar getiriyor.

Açıklamada, “Kolejlerimiz ve üniversitelerimiz, en derin inançlar konusunda bile açık ve canlı diyaloğu ve tartışmayı teşvik etmeli, bastırmamalıdır” denildi ve birçok politikanın öğretim üyelerinin girdisi olmadan dayatıldığı eklendi.

Pennsylvania Üniversitesi, kamplar, gece gösterileri ve ders günlerinde saat 17:00’den sonraya kadar megafon ve hoparlör kullanımı yasaklarını içeren öğrenci protestoları için yeni “geçici yönergeler” belirledi. Penn ayrıca poster ve pankartların asıldıktan sonraki iki hafta içinde kaldırılmasını şart koşuyor. Üniversite, ifade özgürlüğüne ve yasal toplanmaya bağlı kalmaya devam ettiğini söylüyor.

DOSYA – 25 Nisan 2024’te Philadelphia’daki Pensilvanya Üniversitesi kampüsündeki bir kampta, Drexel Üniversitesi, Temple Üniversitesi ve Pensilvanya Üniversitesi’nin Filistin yanlısı öğrenci ve öğretim görevlileri tarafından kurulan çadırın yanında tabelalar duruyor.

Indiana Üniversitesi’nde, 1 Ağustos’ta yürürlüğe giren yeni bir “ifade edici aktiviteler politikası” uyarınca saat 23:00’ten sonra protestolar yasaktır. Politika, kampüste “kamp yapmanın” ve herhangi bir tür barınak kurmanın yasak olduğunu ve üniversite mülkünde önceden onay alınmadan tabelaların sergilenemeyeceğini söylüyor.

Güney Florida Üniversitesi artık çadırlar, kanopiler, pankartlar, işaretler ve amfiler için onay istiyor. Okulun “konuşma, ifade ve toplantı” kuralları, hafta içi veya hafta sonları saat 17:00’den sonra protestolar veya gösteriler dahil hiçbir “etkinliğe” izin verilmediğini ve bir yarıyılın son iki haftasında hiçbir şekilde izin verilmediğini belirtiyor.

Harvard Üniversitesi’ndeki öğrenci gazetesinin yaz aylarında elde ettiği taslak belgede, üniversitenin gece kamp yapma, tebeşirle mesaj yazma ve onaylanmamış tabelalara yasak getirmeyi düşündüğü ortaya çıktı.

AAUP’nin genel danışmanı ve Cornell Üniversitesi’nde çalışma ve istihdam hukuku profesörü olan Risa Lieberwitz, “Sanırım şu anda kampüslerde 1960’ların sonlarından bu yana görmediğimiz bir baskının yeniden canlandığını görüyoruz” dedi.

Üniversiteler, öğrenmeyi engellemediği sürece özgür konuşmayı teşvik ettiklerini söylüyor ve kampüs güvenliğini korumak için gösterilere ilişkin mevcut kuralları güncellediklerinde ısrar ediyorlar.

DOSYA – 25 Nisan 2024’te, Gazze’deki savaşı protesto eden öğrenciler ve Harvard Yard’da yürüyen yoldan geçenler, Massachusetts, Cambridge’deki Harvard Üniversitesi’ndeki bir kampta görülüyor.

7 Ekim’de İsrail’in güneyinde Hamas tarafından düzenlenen ve çoğunluğu sivil olmak üzere 1.200 kişinin ölümüne ve yaklaşık 250 kişinin rehin alınmasına yol açan terör saldırısının ardından üniversite kampüslerinde gerginlik arttı.

ABD’de çok sayıda öğrenci, Gazze’deki Sağlık Bakanlığı’na göre Perşembe günü 40 bini aşan ölü sayısının artmasıyla daha da artan eylemlerini sürdüreceklerini söylüyor.

Columbia öğrenci protestocuları adına çalışan baş müzakereci Mahmoud Khalil’e göre, yaz başında başlayan arabuluculuk süreci sekteye uğradıktan sonra yaklaşık 50 Columbia öğrencisi hala geçen bahardaki gösteriler nedeniyle disiplin cezasıyla karşı karşıya. Çıkmazın Columbia yöneticilerini suçladı.

“Üniversite öğrencilerle diyalog halindeymiş gibi görünmeyi seviyor. Ancak bunların hepsi bağışçı topluluğunu ve onların siyasi sınıfını güvence altına almak için atılmış sahte adımlar,” diyor Columbia’nın Uluslararası ve Kamu İşleri Okulu’nda lisansüstü öğrencisi olan Khalil.

Üniversite, Perşembe günü gelen yorum talebine hemen yanıt vermedi.

Yukarı Manhattan’daki Ivy League okulu, bu yılın başlarında öğrenci gösterileriyle çalkalanmış, gösteriler polis memurlarının Filistin yanlısı protestocuların işgal ettiği bir binaya kablo kelepçeleri ve kalkanlarla saldırmasıyla sonuçlanmıştı.

DOSYA – Filistin yanlısı öğrenci protestocuları, 30 Nisan 2024’te New York’taki Columbia Üniversitesi kampüsündeki Hamilton Hall’un girişinde kol kola giriyor.

Benzer protestolar ülke çapında üniversite kampüslerini kasıp kavurdu ve birçoğu polisle şiddetli çatışmalara ve 3.000’den fazla tutuklamaya yol açtı. Polis baskını sırasında tutuklanan öğrencilerin birçoğunun suçlamaları düşürüldü, ancak bazıları hala savcıların ne karar vereceğini öğrenmeyi bekliyor. Birçoğu akademik kariyerlerinde askıya alınma, diplomaların geri alınması ve diğer disiplin biçimleri gibi olumsuzluklarla karşı karşıya kaldı.

Shafik, Kongre önünde sorguya çağrılan üniversite liderleri arasındaydı. Columbia kampüsündeki antisemitizmle ilgili endişelerle mücadele etmek için yeterli şey yapmadığı suçlamasıyla Cumhuriyetçiler tarafından ağır bir şekilde eleştirildi.

3 Eylül’de derslerin başlamasından sadece birkaç hafta önce üniversite topluluğuna gönderdiği e-posta mektubunda istifa ettiğini duyurdu. Üniversite Pazartesi günü kampüs erişimini Columbia kimlikleri olan kişiler ve kayıtlı misafirlerle sınırlamaya başladı ve yeni dönem yaklaşırken “olası kesintileri” engellemek istediğini söyledi.

Shafik mektubunda, “Bu dönem ailem için olduğu kadar toplumdaki diğer kişiler için de önemli bir bedel oldu,” diye yazdı. “Yaz boyunca, düşünebildim ve bu noktada ilerlememin Columbia’nın önündeki zorlukların üstesinden gelmesini en iyi şekilde sağlayacağına karar verdim.”

Filistin yanlısı protestocular ilk olarak, Şefik’in Nisan ortasında kongreye verdiği ifade sırasında Columbia kampüsünde çadır kampları kurmuşlardı. Şefik, o dönemde antisemitizmi kınamış ancak taraflı olmakla suçlanan öğretim üyeleri ve öğrencilere verdiği yanıtlar nedeniyle eleştirilere maruz kalmıştı.

Okul, ertesi gün çadırları temizlemek için polisi gönderdi, ancak öğrenciler geri döndü ve ülke çapındaki kampüslerde benzer protesto dalgalarına yol açtı; öğrenciler, okulların İsrail ve savaşı destekleyen şirketlerle mali bağlarını kesmesini istedi.

Kampüs bu yaz çoğunlukla sessizdi, ancak muhafazakar bir haber kuruluşu Haziran ayında, 31 Mayıs’ta düzenlenen “Kampüste Yahudi Hayatı: Geçmiş, Şimdi ve Gelecek” başlıklı panel tartışmasına katılan yöneticiler arasında yazışmalar olduğunu iddia ettiği görüntüler yayınladı.

Yetkililer görevlerinden alındı. Şefik, 8 Temmuz’da okul topluluğuna yazdığı mektupta, mesajların profesyonelce olmadığını ve “rahatsız edici bir şekilde eski antisemitik söylemlere değindiğini” söyledi.

Son aylarda, Ivy League’in diğer önemli liderleri de, büyük ölçüde kampüsteki çalkantılı protestolara verdikleri tepkiler nedeniyle istifa ettiler.

Pennsylvania Üniversitesi Başkanı Liz Magill, görevde iki yıldan az bir süre kaldıktan sonra Aralık ayında istifa etti. Bağışçıların baskısı ve kongre duruşmasında verdiği ifade nedeniyle eleştirilerle karşı karşıya kaldı; burada tekrarlanan sorgulamalar altında kampüste Yahudilerin soykırımı çağrılarının okulun davranış politikasını ihlal edeceğini söyleyemedi.

Ocak ayında ise Harvard Üniversitesi Rektörü Claudine Gay, Kongre’deki ifadesi nedeniyle intihal suçlamaları ve benzeri eleştiriler nedeniyle istifa etti.