Çin’de daha önce görülmemiş, insanlara bulaşabilen bir mantar türü tespit edildi.

60’lı ve 80’li yaşlardaki iki erkek, R. fluvialis adı verilen patojenle enfekte oldukları sırada öldüler, ancak mantarın ölümlerine katkıda bulunup bulunmadığı belirsiz.

Keşfi yapan Nanjing Tıp Merkezi’ndeki araştırmacılar, bir tür maya olan hastalığa başkalarının da yakalanmış olabileceğinden endişe ediyor.

Fareler üzerinde yapılan bir deneyde, R. fluvialis’in hızla mutasyona uğradığı gösterildi; bu, yaygınlaşırsa insanlarda da aynı şeyin olabileceği anlamına geliyor.

Bilim insanları Rhodosporidiobolus fluvialis adı verilen ve insanları enfekte edebilen yeni bir mantar bulduklarını açıkladılar (stok görsel)

Mantar, 2009-2019 yılları arasında Çin’deki hastanelerde tedavi gören on binlerce hastadan alınan örnekler üzerinde yapılan araştırmanın bir parçası olarak keşfedildi.

İki adam birbirlerini tanımıyordu – neredeyse 500 mil uzakta yaşıyorlardı. Hastaneye kaldırıldıkları zaman arasında üç yıllık bir fark vardı

Ayrıca bağışıklık sistemleri zayıflamıştı; bir adam bağışıklık baskılayıcı ilaçlar kullanıyordu, diğerinde ise diyabet vardı.

Ancak vakalar, özellikle laboratuvar testlerinin yeni mantarın yaygın olarak kullanılan üç antifungal tedaviye (flukonazol, kaspofungin ve amfoterisin B) dirençli olduğunu göstermesinin ardından endişelere yol açtı.

Bağışıklık sistemi baskılanmış fareler üzerinde yapılan ayrı bir deneyde, R. fluvialis’in hızla mutasyona uğrayarak ‘hipervirülan mutantlar’ oluşturduğu gösterildi.

Ve bir petri kabında, insan vücut sıcaklığında ortam sıcaklığına göre 21 kat daha hızlı mutasyona uğradı; bu da daha tehlikeli türlerin ortaya çıkma riskini artırdı.

Bilim insanları, hastaların nasıl enfekte olduğunun ve mantarın ölümlerine katkıda bulunup bulunmadığının henüz belli olmadığını söyledi.

Ancak birçok durumda mantar enfeksiyonları (örneğin C. auris enfeksiyonu) hastaların ayrı rahatsızlıklar nedeniyle hastaneye yatırılmasının ardından hastanelerde kapılmaktadır.

C. auris kana yayılabilir ve sepsis’e neden olabilir, bu da bağışıklık sisteminin bir enfeksiyona aşırı tepki vermesidir. Vakaların yaklaşık %30’unda ölümcüldür.

İngiltere’deki Manchester Üniversitesi’nden bulaşıcı hastalıklar uzmanı Dr. David Denning, çalışmayı yayımlayan LiveScience’a yaptığı açıklamada, bunun “gelecek için kötü haber getiren dikkat çekici bir bulgu” olduğunu söyledi.

Imperial College London’dan mantar hastalıkları epidemiyoloğu Dr. Matthew Fisher, mantarın henüz büyük ve yeni ortaya çıkan bir tehdit olarak görülmemesi gerektiğini söyledi.

‘Burada ilk izlenimim, Çin’de bu mayaların yaşadığı, araştırılmamış ortamların olduğu yönünde’ dedi.

‘Bu iki hasta da maalesef virüse maruz kalmış.’

61 yaşındaki hasta, 2013 yılında şiddetli pankreatit (pankreas iltihabı) ve böbrek hasarı şikayetiyle Nanjing’deki bir hastaneye kaldırılmıştı.

Anti-fungal ilaçlarla tedavi gördükten sonra çoklu organ yetmezliğinden öldü.

85 yaşındaki hasta, 2016 yılında zatürre şikayetiyle yaklaşık 800 kilometre kuzeyde bulunan Tianjin’deki bir hastaneye kaldırılmıştı.

Kendisine mantar ilaçları da verildi ancak solunum yetmezliği sonucu hayatını kaybetti.

İncelenen on yıllık sürede hastane hastalarında toplam 27 bin 100 mantar türü tespit edildi.

Bunlardan nadir mantarlar, suşların sadece yüzde 1,7’sini oluşturuyordu ve bunlardan yalnızca biri, R. fluvialis, daha önce kaydedilmemiş yeni bir türdü.

Bilim insanları, makalelerinde küresel ısınmanın yeni patojenlerin ortaya çıkmasına neden olma riskini de vurguladıklarını, çünkü mantarın yüksek sıcaklıklarda daha fazla mutasyona uğradığını söyledi.

Çalışma Nature Microbiology dergisinde yayımlandı.