Brüksel —

Belçika’da koalisyon hükümeti kurma görüşmeleri, baş müzakerecinin Perşembe günü istifa dilekçesini Kral Philippe’e vermesiyle sekteye uğradı. Bu karar, seçimlerden iki ay sonra ülkede daha fazla siyasi belirsizlik yaşanacağı tehdidini içeriyordu.

Fransızca ve Felemenkçe arasındaki dil uçurumu ve oldukça karmaşık bir siyasi sistem nedeniyle Belçika’nın acı verici derecede uzun koalisyon görüşmeleri geçmişi var; 2010-11’de 541 güne ulaşmıştı.

Haziran ayındaki parlamento seçimlerinin sağ eğilimli partileri güçlendirmesinin ardından, beş grup, Flaman muhafazakar Bart De Wever liderliğinde resmi koalisyon görüşmeleri konusunda temmuz ortasında anlaşmaya varmıştı.

Genellikle koalisyonu oluşturan kişi daha sonra başbakan olur.

Ancak Antwerp Belediye Başkanı ve Felemenkçe konuşulan Flaman Bölgesi’nde söz sahibi olan N-VA Partisi’nin lideri De Wever, perşembe günü geç saatlerde kralla yaptığı görüşmede, görüşmelerin büyük ölçüde vergilendirme konusunda çıkmaza girdiğini bildirdi.

Saraydan yapılan açıklamada, kralın De Wever’ın istifasını kabul ettiği ve cuma gününden itibaren beş parti lideriyle “hükümet kurma amacıyla” bizzat müzakerelere başlayacağı belirtildi.

N-VA’nın yanı sıra, Fransızca konuşulan Valonya’da Reformist Hareket ve Les Engages (Bağlı Olanlar) ile Flaman bölgesinde Hristiyan Demokratlar ve sol görüşlü Vooruit (İleri, eski Sosyalist Parti) yer alıyor.

Beşli birlikte Belçika’nın 150 sandalyeli parlamentosunda 81 sandalyelik çoğunluğa sahip.

Reformist Hareket’in, ülkenin bütçe açığını (2023’te gayri safi yurt içi hasılanın %4,4’ü) kapatmanın bir yolu olarak De Wever tarafından önerilen sermaye kazanç vergisi teklifini reddetmesi ve sol görüşlü Vooruit’in desteğini almasıyla zorlu görüşmeler çıkmaza girdi.

N-VA, yaptığı açıklamada, yeni koalisyon için işgücü piyasası, emeklilik ve vergi reformlarını içeren bütçe çerçevesi üzerinde anlaşma sağlanamadığını kabul etti.

“Bart De Wever, Flaman refahını korumak ve federal bütçedeki aşırılıklar nedeniyle Avrupa yaptırımlarından kaçınmak için bir toparlanma ve reform hükümetine ihtiyaç olduğuna inanmaya devam ediyor” denildi.

Belçika, GSYİH’nın yüzde 3’ünün üzerinde açık vererek bloğun mali kurallarını ihlal ettiği için disiplin cezasıyla karşı karşıya kalan yedi Avrupa Birliği ülkesinden biri.

Ülkede 9 Haziran’da yapılan ve aynı gün AB genelinde yapılan Avrupa Parlamentosu oylamasında sağ ve merkez sağın zaferi görüldü.

Sonuç, 2019’da 493 günlük zorlu bir sürecin ardından kurulan yedi partili koalisyona öncülük eden Flaman liberal Başbakan Alexander De Croo’nun görevden ayrılan hükümeti parlamentodaki çoğunluğunu kaybetti.

Ülke genelinde merkez sağ partilerin ön planda olması nedeniyle analistler, bir anlaşmaya varılmasının normalden daha kısa süreceğini, ancak yine de en az altı ay süreceğini öngörmüştü.

De Croo, halefi belirlenene kadar geçici lider olarak kalacak.