Hindistan’da, Kalküta’daki bir devlet hastanesinde stajyer bir doktorun vahşice tecavüze uğrayıp öldürülmesinin ardından binlerce kadın, cinsel şiddetle mücadele için önlem alınması çağrısında bulunmak üzere sokaklara döküldü.

Hindistan’ın Delhi, Haydarabad, Mumbai ve Pune gibi diğer şehirlerinde de daha küçük çaplı protestolar düzenlendi.

‘Geceyi Geri Al’ yürüyüşü olarak tanımlanan en büyük etkinlikte, binlerce protestocu, ülkenin Bağımsızlık Günü kutlamalarının perşembe gecesi başladığı sırada şehrin kalabalık Şyambazar beş noktalı geçişinde toplandı.

Etkinliğin baş organizatörü olan 29 yaşındaki sosyal bilimler araştırmacısı Rimjhim Sinha, protestoların uzun süredir cinsiyete dayalı şiddetle boğuşan ülkede yapısal değişimin başlangıcı olmasını umduğunu söyledi.

Ülke çapında protestoları tetikleyen korkunç suçta, RG Kar Tıp Fakültesi ve Hastanesi’nde görevli 31 yaşındaki bir kadın stajyer, güvenli olması gereken bir seminer salonunda dinlenirken tecavüze uğrayarak öldürüldü.

Tıp fakültesi müdürü Dr. Sandip Ghosh’un da aralarında bulunduğu yetkililer, henüz ismi açıklanmayan genç kadının ölümünü intihar olarak nitelendirmeye çalıştı.

Binlerce kadın, cinsel şiddetle mücadele için önlem alınması çağrısında bulunmak üzere Hindistan sokaklarına çıktı

‘Geceyi Geri Al’ yürüyüşü olarak tanımlanan en büyük etkinlikte, binlerce protestocu, ülkenin Bağımsızlık Günü kutlamalarının perşembe gecesi başladığı sırada şehrin yoğun Shyambazar beş noktalı geçişinde toplandı.

Ülke çapında protestoları tetikleyen korkunç suçta, RG Kar Tıp Fakültesi ve Hastanesi’nde görevli 31 yaşındaki bir kadın stajyer doktor görev başındayken tecavüze uğradı ve öldürüldü.

Daha sonra prestijli görevinden istifa eden Ghosh, “Kızın gece vakti seminer salonuna tek başına gitmesi sorumsuzluktu.” dedi.

Kalküta polisine bağlı gönüllü bir hastane çalışanı olan ve yerel olarak Sanjay Roy olarak adlandırılan kişi, saldırıyla bağlantılı olarak tutuklandı.

Cinayet ve tecavüz davası, yerel birimin olayı adil bir şekilde soruşturmayacağı iddiaları arasında ülkenin Merkez Soruşturma Bürosu tarafından devralındı.

Sinha şunları söyledi: ‘Bu davanın vahşeti öfke verici. Bu, kurtulanların kendi adlarına konuşabileceği sıradan bir tecavüz davası değil – bu sefer bir hayat kaybettik.

‘Bu suçların saldırganlığı giderek artıyor ve kadınların giderek daha fazla bu suç faaliyetlerinin kurbanı olduğu açık.’

Kalküta’daki protestoların barışçıl bir şekilde başlamasına rağmen yerel medya, bir grup adamın cinayetin işlendiği hastanenin dışındaki polis barikatını aşarak acil serviste arama yaptığını bildirdi.

Tıp fakültesi müdürü Dr. Sandip Ghosh da dahil olmak üzere yetkililer, henüz ismi açıklanmayan genç kadının ölümünü intihar olarak nitelendirmeye çalıştı.

Tıp uzmanları ve aktivistler, 14 Ağustos 2024’te Kalküta’da genç bir sağlık görevlisinin tecavüze uğramasını ve öldürülmesini kınamak için düzenlenen gece yarısı protestosuna katılırken mum tutuyorlar

Hindistan’ın Mumbai kentindeki bir sokakta, Kalküta’daki bir devlet hastanesinde stajyer bir sağlık görevlisinin tecavüze uğraması ve öldürülmesini kınayan bir nöbet sırasında bir çocuk mum yakıyor ve bir pankart tutuyor

Kalküta Polis Komiseri Vineet Kumar Goyal, kalabalığın saldırısının, ‘Kalküta Polisi’ni çok kötü gösteren’ ‘motive edilmiş bir medya kampanyası’ndan kaynaklandığını söyledi.

Independent’a konuşan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir asistan doktor, “Bir miting düzenlemeye hazırlanıyorduk ki, birdenbire onlarca adam içeri daldı ve gördükleri herkese saldırmaya başladı” dedi.

‘Kendimizi kurtarmak için hastanenin içine koştuk. Onlar kan arıyorlardı.’

Doktor, kalabalığın kampüs içerisindeki kadın yurduna girdiğini, yatakları devirerek ve önemli tıbbi ekipmanları tahrip ederek orayı yağmaladığını sözlerine ekledi.

Kalküta Polis Komiseri Vineet Kumar Goyal, kalabalığın saldırısının, ‘Kalküta Polisi’ni çok kötü gösteren’ ‘motive edilmiş bir medya kampanyası’ olduğunu söyledi.

‘Maalesef medyada bu tür kötü niyetli kampanyalar yürütülmeseydi bu olay yaşanmazdı’ diye iddia etti.

Ülkenin Başbakanı Narendra Modi, Bağımsızlık Günü konuşmasında bu şok edici olaya değinerek, kadınlara yönelik suçlara ağır cezalar verilmesi çağrısında bulundu.

‘Bir toplum olarak annelerimize, kızlarımıza ve kız kardeşlerimize karşı işlenen vahşeti düşünmeliyiz. Ülkede buna karşı bir öfke var. Bu öfkeyi hissedebiliyorum,’ dedi.